• Türk-İslam tarihine adı altın harflerle yazılmış, ebet-müddet Cumhuriyet yaşadıkça her daim anılacak destansı bir kahramandır. O “Milli Şair”, Mehmet Akif ERSOY’ dur. 22 Kasım 1873’te İstanbul’un Fatih ilçesinde doğmuştur. Annesi Tokatlı Hace Emine Şerife Hanım, babası Fatih Medresesi müderrislerinden Tahir Efendi’dir.
  • Kendisi aynı zamanda hafız, şair, edip, hatip, münevver, mütefekkir, arif, alim ve muallimdir. Ayrıca çok önemli bir veteriner hekimdir. Hatta 1889’da açılan ilk Sivil Veteriner Okulunu birincilikle bitirmiştir. Veteriner hekimliği 20 yıl boyunca aktif bir şekilde severek ifa etmiştir.

Mehmet Âkif Ersoy’un Öğrenim Hayatı ve Veteriner Hekimliği

  • 1882 yılında yani 9 yaşındayken Fatih Merkezi Rüştiyesinde (ortaokulda) şiire ilgi göstermeye başlamıştır.
  • 1885 yılında Mülkiye İdadisi’ne (lise) başlamış ve 1888 yılında tamamlamıştır. Aynı Mülkiye Lisesinin yüksek kısmına yani Mülkiye-i Ali’ye gitmeye hak kazanır fakat babasının ölümünden sonra maddi sıkıntılardan okula devam edemez.
  • İş bulması daha kolay olacağından 1889 yılında Baytar Mektebine yatılı olarak kayıt olmuştur. Burada okurken şiire olan ilgisi artar ve 1892’de bilinen ilk şiiri olan “Destur” şiirini yazar.
  • Emin Erişirgil (1986), Mehmed Âkif’in veteriner okuluna kaydoluşunu onun ağzından şöyle nakletmektedir:

“…Fatih Merkez Rüştiyesini bitirince babam beni tahsil yolumu tayinde serbest bıraktı. Ben de Mülkiye’ye girmeyi tercih etmiştim. O yıl Mülkiye Mektebinin teşkilatı değişti. Üç yıl idadi kısmı, iki yıl yüksek kısım oldu. Yüksek kısmın birinci sınıfına geçtiğim zaman babam ölmüş ve evimiz de yanmış- tı. Dişimi sıkıp Mülkiyeyi bitirebilirdim, ama o yıl Sivil Baytar Mektebi kurulmuştu. Bu mektebe girmeyi gençleri teşvik için olacak, mezunlarına 800 kuruş maaş verileceği vaat ediliyordu. Mülkiye’den çıkanlara bundan daha az maaş verilirdi. Birkaç arkadaşla beraber bu mektebi tercih ettik ve oraya kaydolduk.”

  • Mehmet Akif Ersoy, Sivil Veteriner Okulunda­ki eğitimi sırasında, çoğu doktor olan hocalarından müspet tesirler (doğruluğu ispatlanmış bilgiler) alarak okulun ders ve laboratuvarlarına şevk ve arzu ile devam etti. Mehmet Akif’in okula girdiği yıl, Paris’ten dönen Rıfat Hüsamettin de Halkalı Veteriner Okulunda göreve başladı ve okula ilk kez “mikrop kültürünü” getirdi. Mehmet Akif, bu yeni bilimsel gelişmeyi Rıfat Hüsamettin­’in bizzat kendisinden öğrendi. Mehmet Akif, ho­casından Pasteur’ün yalnız ilmini öğrenmekle kal­madı, aynı zamanda onun bazı beşeri değerlerini de öğrenme fırsatı buldu.
  • 22 Aralık 1893 tarihinde Halkalı Baytar ve Ziraat Mektebinin Baytarlık Okulundanyani ilk Sivil Baytarlık Mektebinden birincilikle mezun olur.

‘Halkalı Veteriner Okulu öğrencisi Mehmet Akif’

  • Mezuniyetinin ardından 26 Aralık 1893’te o zamanki adıyla “Orman, Maadin ve Ziraat Nezareti’nde (Tarım, Maden ve Orman Bakanlığı) Umur-ı Baytariye ve Islah-ı Hayvanâtı-ı Umum Müfettiş Muavini (Hayvan Islahı ve Veterinerlik İşleri Genel Müfettiş Muavini) olarak işe başlar. 1893 yılından 1913 yılına kadar 20 senelik bir zamanda bu görevini gerçekleştirir. Ve bu zaman diliminde Mehmet Akif Ersoy bakanlık adına birçok seyahatte bulunur.

‘Memuriyeti dönemi Mehmet Akif Ersoy’

  • Mehmet Akif Ersoy, 1908 yılında bilimsel çalışmalar yürüten ilk veteriner hekimliği derneği olan “Osmanlı Cemiyet-i İlmiye-i Baytariyesi” (Osmanlı Veteriner Bilim Derneği)nin kurucu üyelerindendir ve de yönetim kurulunda Başkan Yardımcısı olarak görev almıştır. Daha sonralarında bu dernek Mehmet Akif’in de yayın kurulunda bulunduğu “Mecmua-i Fünun-u Bayteriye” adlı bir dergi çıkarmıştır
  • Mehmet Âkif Ersoy’un veterinerlik mesleğine olan sevgisini Köse İmam ile diyalog halinde kaleme aldığı şiirinde görmek mümkündür.

Kimi bid’atçi diyor… Duyduğum en çok bunlar.
— Daha var mıydı, İmam?
— Var ya, unuttum: Baytar.
— Keşke baytarlık edeydim…
— Yine et mümkünse.
— Yapamam.
— Belki yapardın be…
— Unuttum, be Köse!
— Keşke zihninde kalaymış, ne kadar lâzımmış;
— Beni dinler misin evlâd? Yine kàbilse çalış:
Çünkü bir tecrübe etsen senin aklın da yatar,
Bize insan hekiminden daha lâzım baytar.

  • Bu görevini gerçekleştirirken Osmanlı coğrafyasının; Anadolu, Rumeli ve Suriye bölgelerini görme imkânı yakalar ve bir veteriner hekim olarak, Trakya ve Anadolu’da sığır vebası başta olmak üzere, salgın hayvan hastalıkları ile mücadelede toplumla iç içe olur. Bu süreçte “Dar’ül Edeb” adlı özel bir okulda dört-beş sene ders de vermiştir. Kurulan bir ekiple Şam, Halep ve Adana’da orduya alınacak atları seçmek için de bulunmuştur.
  • Veteriner hekimlik görevinden ilki 1911 ikincisi 1913 yılında olmak üzere iki kez istifa etmiştir. Ve M. Akif Ersoy’un istifaları Asım kitabının “Zulmü Alkışlayamam” şiirinde kendini göstermiştir.
  • İlk istifasındaki neden; Emin adlı bir memur adayın göreve başlamasında yapılan sınavdaki soruları Mehmet Akif hazırlar. Daha sonra dönemin Bakanına “Akif iltimas geçmiş” ihbarında bulunulur. Bunun üzerine Bakan, memur Emin’in görevine son verir. Bunu öğrenen Mehmet Akif de istifasını verir. Daha sonra bu ihbarın asılsız olduğu anlaşılır, Emin Bey görevine iade edilir ve Mehmet Akif de görevine döner.
  • İkinci istifası da 1913 yılında olur. O zamanlarda Pendik’te Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü kurulması kararlaştırılmıştır. Daha sonra dönemin bakanı bu enstitünün Pendik’te değil de başka bir yerde yapılmasına karar verir. Mehmet Akif Ersoy’un hem müdürü hem de hocası olan Abdullah Bey ise bu karara itiraz eder ve sonucunda görevinden istifa etmeye zorlanılır. Mehmet Akif bu haksızlığın kendi şahsına da yapıldığını düşünerek istifa eder. Ve de dilekçesinde şu sözler yazar:

“Orman Maadin ve Ziraat Nezaret-i Celilesine/Orman Maden ve Ziraat Bakanlığı Makamına”

“Umur-u Baytariyye Müdiri Abdullah Efendi’nin yerden göğe kadar haklı olduğu bakteriyoloji hane meselesinden dolayı azli üzerine acizleri de me’muriyyetimden suret-i kat’iyyede istifa ediyorum ol babta…

Umur-ı Baytariyye Müdir Muavini Mehmet Akif”

  • Bu erdemli istifa sonrası Enstitü ilk karar verildiği gibi Pendik’teki devlet arazisine yapılır. Daha sonra Bakan (Nazır), Mehmet Akif’in istifasını geri alması için ricada bulunur, ancak Mehmet Akif istifasını geri almaz. Çünkü Akif kararlı bir kişiliğe sahiptir ve haksızlığa hiç tahammülü yoktur.
  • Mehmet Âkif Ersoy, 1935 yılında Şefik Kolaylı’ya “Bakteriyolojihane” nin durumunu sorduğu mektupta, okuldan mezun olan öğrencilerin beş-altı ay kadar okula devam etmelerinin yararlı olacağını belirtmiştir. Bu örnekte gördüğümüz üzere Mehmet Akif, meslekten uzak kalsa bile mesleki eğitimle yakından ilgilenmiş ve de günümüzde uygulanan mezuniyet sonrası eğitim konusunun önemini daha o yıllarda anladığı açıkla fark edilmektedir.
  • Mehmet Akif veteriner hekimliği mesleğine fazlasıyla bağlıdır ve de 63 yıllık ömrünün 20 yılını kesintisiz bir şekilde veteriner hekim olarak geçirir. Veteriner hekimlik görevinden sonra da milli mücadele neferi, mücahit, muharrir, mebus ve din alimi olarak ülkesine hizmet eder. 1936 yılının 27 Aralık Pazar gününde 63 yaşında İstanbul Beyoğlu’nda hayata gözlerini yummuştur.

Kaynakça

●     Doç. Dr. Çağrı Çağlar Sinmez, Ali İlteriş Aykun,Veteriner Hekimliğin Mehmed Âkif Ersoy’un Şairliği ve Aydın Kimliği Üzerine Etkisi Erişim tarihi: 09.12.2023

  • E. Sedat Arslan, Mehmet Akif Ersoy’u Veteriner Hekim Olmaya Götüren Sebepler ve Veteriner Hekimlik Yaparken Gösterdiği Etik Tutumlar,Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimliği Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı, Aydın, Türkiye Erişim tarihi: 09.12.2023
  • Prof. Dr. Ömer AKBULUT, Veteriner Hekim Olarak Mehmet Akif Erişim tarihi: 09.12.2023
  • Yrd.Doç.Dr. Çağrı Çağlar SİNMEZ, VETERİNER HEKİMLİĞİ YÖNÜYLE MEHMET AKİF ERSOY, Tokat Veteriner Hekimler Odası Erişim tarihi: 09.12.2023

Trend