Feline Arteriyal Tromboembolizm, genellikle kedilerde meydana gelen bir kalp hastalığının en sık karşılaşılan komplikasyonudur. Konu başlığını yazının içinde sık sık geçireceğimiz için ATE kısaltmasını kullanacağız. Öncelikle bu terimi kısaca açıklayarak başlayabiliriz; arter yani atardamarlarda görülen pıhtı oluşumu denilebilir. Bu komplikasyonla sonuçlanan hastalık ise Hipertrofik Kardiyomiyopati’dir. Kesin olarak bilinmeyen bir sebeple kalp kası hücrelerinde meydana gelen patolojik hacim artışı anlamına gelir.

Hipertrofik Kardiyomiyopati, kedilerde görülme oranı köpeklere göre daha fazla olan primer miyokard hastalığıdır. Genelde sol ventrikül (karıncık) kan çıkış yolunda darlıkla birlikte görülür. Kediler çoğunlukla semptom göstermezler ve hastalık sinsice ilerler. Normale göre sakinleşip az hareket etmeye başlarlar, erken yorulurlar. Depresif bir hal almaları, ağız açık solunum yapmaları fark edebileceğiniz fakat göz ardı edebileceğiniz belirtilerdendir. Klinik muayenede ise solgun mukoza, arka bacakta zayıf nabız, dispne ve akciğerlerde ödem gibi semptomlara rastlarız. Bazı kedilerde hastalığın ilk belirtisi olarak direkt ATE’yle karşılaşabiliriz. 

ATE, kedilerde görülen bu hastalıkla gelişen en önemli, kötü prognozlu (iyileşebilme olasılığı düşük) ve görülme oranı %90’ı bulan komplikasyondur. Kötü prognozun sebebi komplikasyonun genellikle konjestif kalp yetmezliğiyle son bulmasıdır. Konjestif kalp yetmezliği, vücutta sıvı birikimi, ödemle karakterizedir ve ATE görülen kedilerin %40-60’ında gelişir fakat her zaman pıhtının oluşma anında görülmez. ATE, literatürde sessiz katil olarak geçer, genel durumda bozukluk olmasa dahi kısırlaştırma gibi bir operasyon bile emboli oluşmasını tetikleyebilir.

Sol atriyumun (kulakçık) genişlemesi, sol atriyum ve ventrikül fonksiyonlarında azalma, oluşumunun altında yatan gizli risk faktörlerindendir. Hipertrofik Kardiyomiyopati en sık karşılaşılan olsa da diğer kardiyomiyopati formlarında da ATE görülebilir. Hipertiroidizm, pulmoner neoplazi (akciğerlerde oluşan tümörlere, kontrolsüz büyümeye bağlı oluşabilecek emboliler) ve kalp kapaklarındaki bozukluklar nadir de olsa diğer risk faktörlerindendir. Klinik belirtilerle yola çıkılsa da kardiyomiyopati varlığını doğrulamak ve  tanıyı koymak için ekokardiyografi gereklidir.

https://www.pdsa.org.uk/pet-help-and-advice/pet-health-hub/conditions/saddle-thrombus-aortic-thromboembolism-in-cats

Hipertrofik Kardiyomiyopati görülme oranları daha yüksek olduğundan erkek kedilerde ATE ile daha sık karşılaşılır. Ortalama görülme yaşı 8 olmakla birlikte her yaştan kediyi etkileyebilir. Abyssinian ırk kedilerin de kalp rahatsızlığından bağımsız olarak ATE’ye predispoze olduğu görülmüştür.

Belirtileri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;

  • Ağrı (damar blokajına bağlı gelişen nöromusküler iskemi; kan akışının zayıflamasıyla dokulara erişimin engellenerek hasar oluşturması)
  • Paraliz, topallama (bir veya iki bacağı sürüklemesi)
  • Etkilenen bacaklarda femoral nabız yokluğu
  • Etkilenen bacaklarda soğukluk
  • Pati pedlerinde açık renk veya siyanotik, mavi-mor görünüm
  • Kuyruk ve perineal bölgede refleks kaybı

Kedinizde huzursuzluk, bağırma ve sıkıntılı 

bir hal ağrıya işaret ediyor olabilir. Ağrının şiddeti bacaklardaki doku hasarının şiddetine göre değişkenlik gösterir.

 Hasta etkilenen bacak/bacakları sürüklemeye çalışır; görülen vakaların büyük çoğunluğunda her iki arka bacaklar da etkilenir. Bunun sebebi sol ventrikül ve atriyumdaki miyopati sebebiyle yavaşlayan ve yoğunlaşan kan akımıyla plateletlerin yani kandaki pıhtılaşma faktörlerin artması ve trombozları oluşturmasıdır. Pıhtılaşma faktörlerindeki dengenin bozulması hiperkoagülasyonla sonuçlanır. Oluşan tromboz kalp boşluklarından çıkıp aorta içerisinde ilerler ve iki arka bacağa doğru dallanan damar ağı yapısında yerini alıp kan akımını bloke eder. Bu blokaj çatallanmanın olduğu noktada gerçekleşirse Aortik Tromboembolizm ismini alır ve böylece her iki bacağı da etkiler. Tromboz, bu noktadan ayrılan iliak arterlerin birinde konumlanabilir ve o bacağı etkiler. 

Etkilenen bacak/bacakların soğuk olmasının yanı sıra hayvanda hipotermi hali mevcuttur. Kalpte aritmi, üfürüm ve solunumun az olması veya hiç olmaması gibi belirtilerle karşılaşılabilir. Hastalıkta ilk saatler hayati önem taşır. Bahsedilen belirtileri farkettiğinizde hiç vakit kaybetmeden en yakın veteriner kliniğine başvurmalısınız çünkü belirtileri farkedebiliyor olmamız bize hastalığın ve komplikasyonun çoktan ilerlemiş olduğunu  gösterir. 

Bu blog yazısı Vet. Hek. Emrullah ÖKSÜZ tarafından doğrulanmıştır.

Fotoğraflar:

https://vtx-cpd.com/webinars/clot-busting-feline-aortic-thromboembolism/

https://www.pdsa.org.uk/pet-help-and-advice/pet-health-hub/conditions/saddle-thrombus-aortic-thromboembolism-in-cats

Kaynaklar:

Pavelková, E. (2019). Feline arterial thromboembolism. Companion Animal, 24(8), 426–430.

Trend