Köpeklerde genital organlar aracılığıyla bulaşan bir tümör olan TVT (Transmissible Venereal Tumor), karnabahar benzeri, vücutta bulunduğu bölgeye yapışmış halde nodüler, papiller yapıda ve çok loblu görünümdedir. Küçük, 5 mm’lik bir nodülden, büyük bir kitleye kadar değişebilen boyutlarda olabilir. 

TVT, dünya çapında yaygın görülen bir tümör çeşididir. Tropikal ve subtropikal kentsel ortamlarda görülme sıklığı gün geçtikçe artar; Bahamalar, Japonya ve Hindistan’da yayılım gösterir. Çoğunlukla serbest olarak çiftleşen sokak hayvanlarında veya sokakta taşıyıcı olanlarla temas kuran köpeklerde görülür. Genç ve seksüel olgunluğa erişmiş köpeklere çoğu zaman çiftleşme esnasında bulaşır fakat vajinal akıntı, yalama ve erkek köpeklerin vulvayı koklaması yoluyla da tümör etkeni aktarılabilir.

İnfeksiyöz bir yumuşak bağ doku kanseridir, genellikle dış genital organlar etkilense de iç genital organda da görülebilir. Tümörleşen kitle ile doğrudan temas edilmesiyle bir köpekten başka bir köpeğe ve hatta başka bölgelere geçer. Genital organ çevresindeki bölgelere, köpeğin genital organı koklaması veya yaklaşmasıyla oral, nazal ve konjunktival mukozaya nakledilebilir. 

Bağışıklık sistemi baskılanmış köpeklerde görülme olasılığı artmakla beraber, bu tümör türünde metastaz nadir olarak gerçekleşir. Fakat metastazın gerçekleşmesi yalnızca genital organlarda olmaz; bölgesel lenf düğümleri, böbrek, dalak, göz, beyin, deri, mezenterik lenf düğümleri ve periton gibi bölgeler, metastazı görebileceğimiz yerlerdendir. 

İlk belirti kanamalı bir akıntıdır fakat bunun epistaksis veya idrarda görülen kan olduğu düşünülebilir. İdrar kanalı, idrar kesesi veya prostat yangısı olabileceği akıllara gelir. Dişi köpeklerde bu akıntı, kızgınlığa yani östrusa girdiği şeklinde hayvan sahipleri tarafından yanlış yorumlanabilir. 

Bazı vakalarda tümör kitlesini dış bakıda rahatça görebiliriz, genital organın dışına çıkacak kadar büyümüştür. Kırmızı renkli, yumuşak kıvamlı, çok loblu ve karnabahar görünümlü bir kitledir. Dişilerde vajinada, vulva dışına çıkmış olarak, anüsü de kapsayan perineal bölgede veya çok nadiren de olsa rahimde; erkeklerde penis üzerinde, prepisyum mukozası üzerinde ve penisi saran bulbus glandis bezi üzerinde lokalize olarak karşımıza çıkabilir.

‘Okla gösterilenler lenfositik, yıldızla gösterilenler plazmasitik hücre tipleri’ 

Eğer tümörün yerleşimi genital organda değilse klinik muayeneyle TVT’yi teşhis etmek daha da zorlaşır. Bunlarla birlikte tümörden alınan sitolojik örnek incelemesi ve biyopsilerin histopatolojik değerlendirilmesinde görülen tipik bulgular ile TVT tanısı koyulabilir.

TVT, iyi huylu fakat ilerleyici bir tümör çeşididir. 4-6 hafta süren bir kemoterapi tedavisinden sonra çok nadir olsa da iyileşmeyen olgularda cerrahi işleme başvurulur. Bu işlemden sonra nüks etme riskini azaltmak için bunu takip eden bir tedavi sürecini de gerektirir. Köpeğinizde karşılaştığınız kanamalı akıntıyı göz ardı etmeden bir veteriner kliniğine başvurmalısınız.

Bu blog yazısı Arş. Gör. Dr. Aslıhan BAYKAL tarafından doğrulanmıştır.

Fotoğraflar:

https://www.intechopen.com/chapters/82773

Kaynaklar:

Cohen, D. (1985). The Canine Transmissible Venereal Tumor: a Unique Result of Tumor Progression. Advances in Cancer Research, 75–112. 

MSD Manual. “Canine Transmissible Venereal Tumor”. Son erişim tarihi: 14.03.2024

https://www.msdvetmanual.com/reproductive-system/canine-transmissible-venereal-tumor/canine-transmissible-venereal-tumor

Trend