Ürolitiyazis, üriner sistem organları veya idrar yollarında her türün predispoze etkileri ile ürolitlerin oluşturduğu bir hastalıktır. Ürolitiazis, idrar kanalının herhangi bir yerinde bulunan taşları ifade eden genel bir terimdir. Bu ürolitler böbrek, üreter, idrar kesesi veya üretrada oluşabilir.

Kedi ve köpeklerde en sık görülen ürolitler strüvit ve kalsiyum oksalattır. Amonyum ürat ve sistinden oluşan ürolitler daha az görülmektedir.

İdrar, çözülmüş maddelerden oluşan karmaşık bir çözeltidir. Bazı bileşikler çözeltide çökme eğilimi gösterirken; bazıları çözünürlüğü arttırarak çökelmenin aktif bir şekilde engellenmesine sebep olur. Normal şartlarda çöktürücüler ve inhibitörler arasında bir denge vardır ve idrar yarı kararlı durumdadır. Bununla beraber, aşırı miktarda çöktürücü veya inhibitör eksikliği durumlarında kristaller ve ürolitler oluşabilmektedir. Bazı durumlarda idrar pH’sı da doğrudan bu çözünenlerin çözünürlüğünü etkileyebilmektedir. İdrarda üroliti meydana getiren bileşenlerin konsantrasyonlarının artması ve mevcut kristallerin idrar yolundan geçiş süresinin uzaması taş oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Ek olarak idrar yolu enfeksiyonu varlığı, diyet, idrarın pH değerindeki değişimler, terapötik ajanlar, cinsiyet, genetik yatkınlık gibi birçok faktöre bağlı olarak meydana gelmektedir.  

Klinik Bulgular

Genel olarak bahsetmek gerekirse: Pollaküri, dizüri, ağrılı idrar yapma, idrar renginde değişiklikler, üriner inkontinans, iştah kaybı, genel halsizlik durumları görülebilmektedir. Ancak bu bulgular ürolitlerin bulunduğu bölgeye göre değişmektedir.

Nefron ürolitleri: Sublumbar ağrıya ve hematüriye neden olabilir. Genellikle üretere geçmedikçe klinik bulgu görülmez.Böbrekte bulunan taşlar genelde üreter tıkanmadığı sürece tedavi edilmeden bırakılırlar. Destek tedavi yöntemleri uygulanır. 

İdrar kesesi ürolitleri: Hematüri ve strangüri ile alt üriner sistem yangısı bulgularına neden olabilmektedir. Palpasyonda mesane duvarında kalınlaşma ve sürtünme hissi ile bazı büyük ürolitler tespit edilebilse de ürolitlerin varlığı, sayısı, büyüklüğü ve yeri genellikle radyografi veya ultrasonografi ile belirlenmektedir. Muhtemel mineral bileşimi, yaş, ırk, cinsiyet, idrar pH’sı, idrarın bakteri kültürünü içeren klinik veriler temelinde tahmin edilebilmektedir. Bununla birlikte gerçek mineral birleşimi ancak elde edilen ürünlerin kantitatif analizi ile belirlenebilmektedir. 

Üreter ürolitleri: Üreterde akut ve tam bir obstrüksiyon varsa kusma, letarji ve ağrı belirtileri gözlenebilir. Üreter tıkanıklığı durumunda cerrahi işlem uygulanması gerekir ve acil bir durumdur çünkü tıkanıklık, birkaç gün içerisinde hidronefroza ve geri dönüşümsüz böbrek hasarına neden olabilir. 

Üretral Tıkanıklıklar: Akut veya birkaç gün-hafta içinde şekillenebilir. Hastada sık sık idrara çıkma, idrar yapamama, çığlık benzeri seslerle kendini gösteren ağrı bulguları sergileyebilir. Tam tıkanma 36-48 saat içinde üremiye neden olur. Depresyon, anoreksi, kusma, dehidrasyon, koma ve yaklaşık 72 saat içerisinde ölümle sonuçlanır. Üretral obstrüksiyon acil bir durumdur ve hemen müdahale edilmelidir.

Strüvit

Köpeklerde özellikle 2-9 yaşlarında, kedilerde 1-4 yaşlarında veya 10 yaş üzerinde daha sık görülmektedir. Tüm kedi ırklarında ve köpeklerde miniature schnauzer, miniature poodle, cocker spaniel gibi ırklarda sıkça rastlanmaktadır. Köpeklerde en yaygın görülen ürolittir. (magnezyum amonyum fosfat) Bu taşlar üreaz üreten bakterilerle ilişkilidir. Üre idrarda bol miktarda bulunur ve üreaz onu parçalayıp amonyum ve bikarbonat açığa çıkartır. Amonyum magnezyum ve fosfat ile birleşirken, bikarbonat idrar pH’ını yükseltir. pH’daki değişim amonyum magnezyum fosfat kompleksinin çözünürlüğünü azaltır. Strüvit kristalleri ve taşları oluşur. Dişilerin anatomik yapısından dolayı üreaz kaynaklı enfeksiyonlar erkeklere göre daha yaygın görülmektedir. Köpeklerde strüvit ürolitler zamanla çözünebilir. Ancak bu üretra tıkanıklığı riskini de oluşturur. Erkeklerde uzun dar üretra ve os penis bölgesinde taşların oluşma potansiyeli bu durumu daha endişe verici yapmaktadır. Kedilerde ise steril strüvit ürolitleri hem magnezyum fosfor ve protein açısından kısıtlanmış, hem de asidüriyi indükleyen bir diyetle eritilebilir.

Kalsiyum Oksalat

Köpeklerde özellikle 5-12 yaşlarında ve yorkshire terrier, miniature poodle, shih tzu, bichon frise ırklarında sıklıkla görülmektedir. Kediler için de burmese, himalayan, persian ırkı kediler bu taşların oluşumuna karşı predispozedir. Bu taşların oluşumu aşırı kalsiyum/oksalat  atılımının veya ürolit inhibitörlerinin yokluğunun bir sonucu olabilir. Çoğu vakada idiopatik olmakla birlikte idrarda aşırı kalsiyum atılımının olası nedenleri araştırılmalıdır.

Köpeklerde bu ürolitler çözünmezler ve cerrahi, ürohidropropulsiyon veya litotripsi kullanılarak çıkarılmalıdır. İyonize kalsiyum artışına sahip olan kediler, altta yatan herhangi bir nedene göre uygun şekilde tedavi edilmeleri gerekmektedir.

Amonyum Ürat

Köpeklerde 1-5 yaşlarında ve dalmaçya, ingiliz bulldog, shih tzu, yorkshire terrier gibi ırklarda sıklıkla karşılaşılır.

Dalmaçyalılarda genetik yatkınlık ortaya konmuştur ve bu durum İngiliz bulldoglarında da şüphelidir. Ürat taşı oluşumu hepatik yetmezlikle, özellikle hepatik portal şantlar ile ilişkilendirilmiştir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu, amonyağı üreye ve ürik asidi allantoine dönüştürme yeteneğinin azalmasıyla ilişkilidir. Bu nedenle, hepatik fonksiyon bozukluğu olan köpeklerde hiperammonüri ve hiperüriküri gelişebilir ve bu da ürat ürolit oluşumuyla sonuçlanabilir. Kedilerde genellikle idiopatik olarak görülmektedir. Çoğu ürat ürolitleri genç kedilerde oluşur ve karaciğer hastalıklarına veya portal vasküler anomalilere bağlı olarak gelişebilir. Karaciğer hastalıkları olan köpeklerde bu ürolitleri eritme girişiminde bulunulmamalıdır. 

Sistin

Köpeklerde 1-7 yaşlarında ve özellikle ingiliz bulldog ırklarında sıklıkla rastlanmaktadır.

Çok sık görülmeyen bir ürolittir. Bu ürolitler medikal olarak eritilebilir olsalar da üretra tıkanıklığına yol açma riskleri vardır. Ağırlıklı olarak erkek köpeklerde görülmektedirler.

LL Radyografide idrar kesesinde görülen taş oluşumu:

Strüvit, ürat ve sistin ürolitlerinin hepsi çözülmeye yatkındır. Erkek hastalarda, üretra tıkanıklığı riski yüksektir. Küçük taşlar ise kateter yardımı ile çıkarılabilmektedir. Ayrıca ürolithiasis’in bütünleyici tedavisinde fitoterapiden de yararlanılmaktadır. Fitoterapi kullanımı ile hayvanın refahının iyileştirilmesi hedeflenir. Ayrıca üriner sistem bitkisel ilaçları ile yangıyı kontrol eder, diürezi artırır, kristal toplanmasını ve olası büyümeyi önler ve üretra aracılığı ile atılımını kolaylaştırır.

Tedavi Yaklaşımı

Gerekli görüntüleme yöntemleri uygulandıktan sonra ve idrarın incelenmesiyle ürolitin türü tespit edilerek tedavi protokolü planlanır. Bu protokol ürolitin bulunduğu konumuna ve kimyasal bileşiminin yanı sıra hastaya özgü faktörlere de bağlıdır. Örneğin ürolitiazise eşlik eden idrar yolu enfeksiyonları, idrar kanalı rupturları gibi durumlara göre hastaya özel tedavi protokolü şekillendirilir. Medikal tedavinin yeterli olamayacağı durumlarda veya tam tıkanıklıkla seyreden hayati tehlike söz konusu olduğunda genel yaklaşım belirli operatif tekniklerle ürolitlerin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Ancak hastalığın ileriki dönemlerde tekrar nüks edebileceği unutulmamalıdır. Bu sebeple operasyonu takiben uygun medikal ve diyet destekleriyle idrar pH’sını normal aralıkta tutmaya çalışarak ve hastayı düzenli aralıklarla kontrol ederek nüks ihtimalini azaltmak mümkün olmaktadır.   

Bu blog yazısı Vet. Hek. Berk DEMİRER tarafından doğrulanmıştır.

Kaynaklar

Clinical Small Animal Internal Medicine,Urolithiasis in Small Animals, Alice Defarges DVM, DACVIM (SAIM), Michelle Evason DVM, DACVIM (SAIM), Marilyn Dunn DVM, DACVIM (SAIM), Allyson Berent DVM, DACVIM (SAIM) Book Editor(s):David S. Bruyette DVM, DACVIM (SAIM), Nick Bexfield BVetMed, PhD, DSAM, DipECVIM-CA, PGDipMEdSci, PGCHE, FHEA, MRCVS, Johnny D. Chretin DVM, DACVIM (O), Linda Kidd DVM, PhD, DACVIM (SAIM), Stephanie Kube DVM, DACVIM (N), Catherine Langston DVM, DACVIM (SAIM), Tina Jo Owen DVM, DACVS, Mark A. Oyama DVM, MSCE, DACVIM-Cardiology, Nathan Peterson DVM, DACVECC, Lisa V. Reiter DVM, DACVD, Elizabeth A. Rozanski DVM, DACVIM (SAIM), DACVECC, Craig Ruaux BVSc (Hons), PhD, MACVSc, DACVIM (SAIM), Sheila M.F. Torres DVM, MS, PhD, 30 April 2020, https://onlinelibrary.wiley.com/authored-by/Defarges/Alice, Erişim tarihi: 13 Haziran 2024

Schaer M., Gaschen F., 2019. Köpek ve Kedilerin Klinik Hekimliği. Tekirdağ, TR: Nuri Altuğ. 493-501 syf.

ROCHA, CO.; GRANATO, AC Köpeklerde ürolitiazisin fitoterapötik tedavisinde kullanılan şifalı bitkiler – bütünleştirici bir incelemede. Araştırma, Toplum ve Kalkınma , [S. l.] , v. 10, hayır. 12, s. e501101220876, 2021. DOI: 10.33448/rsd-v10i12.20876. Şu adresten ulaşılabilir: https://rsdjournal.org/index.php/rsd/article/view/20876. Erişim tarihi: 14 Şubat. 2024.

Yorum bırakın

Trend