Canine Parvoviral Enterit (CPV) köpeklerde görülen, ölümcüllük ve bulaşıcılık oranı son derece yüksek olan bir viral hastalıktır. Özellikle (6 haftalık ile 6 aylık arasındaki) yavru ve aşısız köpekler bu hastalığa duyarlıdır. Hastalık kanlı ishal tablolarıyla karakterizedir. Bu yüzden halk arasında kanlı ishal olarak da bilinmektedir.
Hastalığın etkeni nedir?
Hastalığın etkeni kanin parvovirus’tür. Parvovirus’ler küçük, zarfsız, tek sarmallı DNA virüsleridir. CPV-1 ve CPV-2 olmak üzere iki tipi vardır. CPV-2 köpeklerde daha yüksek patojeniteye sahiptir. Özellikle bağırsak ve kalp üzerinde ciddi klinik tablolara yol açmaktadır. CPV-2 tipinin CPV-2a, CPV-2b ve CPV-2c olmak üzere 3 suşu bulunur. Etken çevre şartlarına karşı oldukça dirençlidir. Zorlu şartlarda 1 yıl ve hatta daha uzun süre hayatta kalabilmektedir.

Hastalık nasıl bulaşır?
CPV; enfekte köpeğin dışkı, salya ve idrarıyla direkt-indirekt temas yoluyla bulaşır. Ana bulaşı kaynağı enfekte köpeğin dışkısıdır. Dışkı ile kontamine besinin ağza alınması yoluyla veya bulaşı kaynakları ile kontamine materyaller (giysi, eldiven, önlük, kafes,mama/su kapları vb.) ile temas sonucunda bulaşma gerçekleşebilir. Bunların yanında virüs partiküllerinin solunumu sonucunda da bulaşma görülebilir.
Virüs vücuda girdikten sonra ne olur?
Virüs vücuda girdikten sonra çeşitli lenf düğümlerinde çoğalır. Devamında kan dolaşımı yoluyla bağırsak mukozasına ulaşır. Bağırsak kriptlerinde olgunlaştıktan sonra buradaki villuslara göç eder. Bağırsak villusları, bağırsak yüzeyini kaplayan parmak şeklinde çıkıntılardır. Besin emilimi, sindirim enzimi salgılama, besin maddelerinin taşınması, mukus salgılama ve bağışıklık üzerine çeşitli fonksiyonları bulunur. Virüs, villus tahribatına sebep olarak bu fonksiyonları sekteye uğratır. Bunların yanında bağırsak epitelinde doku bütünlüğü bozulur ve normal fonksiyonlar gerçekleştirilemeyecek hale gelir. Buradaki hücre yıkımına bağlı olarak bağırsak duvarında kanamalar şekillenir. Bu fonksiyon bozuklukları ve kanamalar sonucunda kanlı ishal, kusma, şiddetli dehidrasyon meydana gelir. Hastalığın asıl ölümcül olma sebebi ise virüsün bağışıklık sistemini çökertmesiyle bağırsaklardaki bakterilerin kana karışması ile birlikte sepsis denen tablonun ortaya çıkması ve devamında çoklu organ yetmezliğinin şekillenmesidir.

Hastalığın klinik bulguları nelerdir?
Hastalığın inkübasyon süresi genellikle virüsün alınmasından sonraki 4-7 gündür. PCV-1 tipinin enfeksiyonu asemptomatiktir ve neonatal ölümlere sebep olur. PCV-2 tipi ise miyokarditis ve akut hemorajik enteritis olmak üzere iki klinik forma yol açmaktadır. Akut hemorajik enteritis formu çok daha yaygındır. Bu formun başlangıcındaki bulgular nonspesifiktir. Ateş, letarji, anoreksi ve depresyon gibi genel hastalık semptomlarını içerir. Hastalığın en spesifik klinik bulgusu ise kusma ile birlikte seyreden -rengi sarıdan kahverengiye değişen- kanlı ishaldir. Bu ishalde çok karakteristik bir demir kokusu vardır. Akut kusma, akut gastrit ve akut enterit sonucunda ciddi dehidrasyon, abdominal bölgede ağrı söz konusudur.
Hastalığın seyri ve tedavisi nasıldır?
Yavru ve aşısız hastanın hayatta kalma ihtimali genellikle oldukça düşüktür. Yetişkin ve aşılı bireylerde ise hastalık daha düşük şiddetle seyreder. Bu hastalığa sahip bireyler taburcu olduktan sonra da 2-3 hafta boyunca dışkısıyla etken saçmaya devam etmektedir.
Sıvı tedavisi; dolaşımı sağlamak, dehidrasyonu ortadan kaldırmak, oksijen ve enerji dağılımını sağlamak bakımından önemlidir. İntravenöz antibiyotikler bağırsaklardaki zararlı bakterilerin bağırsakların yapısının bozulmasından kaynaklı olarak bağırsak dışına çıkması, kana karışması ve kanda sepsis yapmasını önlemek için kullanılır. Aynı zamanda antibiyotik kullanımı bağışıklık sistemi zayıflayan hastayı sekonder enfeksiyonlara karşı koruması bakımından da önemlidir. Probiyotikler bağırsaklardaki faydalı bakterilerin zararlı bakterilere oranını arttırmak için kullanılır. Antiviral tedavi ise
interferonların virüs replikasyonunu etkilemesi ile birlikte çeşitli bağışıklık
fonksiyonlarını modüle etmesi dolayısıyla da kullanılır. Son yıllarda hastalığı geçirmiş sağlıklı köpeklerden elde edilen antikor serumlar da kullanılmaktadır.
Eskiden önerilmemesine karşın son yıllarda yapılan çalışmalar bu hastalığa sahip hayvanların bağırsak fonksiyonlarını sürdürebilmesi için gerekirse zorla beslenmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Vücutta yüksek protein kaybı olmasından dolayı yüksek protein, yüksek yağ ve düşük karbonhidratlı besinler önerilir. Sindirimi kolay besinler tercih edilir. Eğer anoreksi söz konusu ise nazogastrik sonda yoluyla besleme gerçekleştirilebilir. Başarılı bir tedavi için en önemli faktör erken tanı ve müdahaledir. Bu yüzden hastalık semptomlarını gördüğünüz anda acilen bir veteriner hekime başvurmalısınız.

Hastalıktan korunma nasıl sağlanır?
CPV-2, hızlı evrimi ve sürekli yeni varyantlar geliştirmesinden dolayı aşılanmış
köpeklerde bile hastalığa sebep olabilmektedir. Canine parvoviral enterit hastalığından korunma ise yeterli kolostrumun alınması, doğru aşılama programlarının uygulanması ve stres faktörünün en aza indirilmesiyle sağlanır. Bunların yanında kontaminasyon riskini en aza indirmek de son derece önemlidir. Aşı takvimi tamamlanmadan köpeğin dışarı çıkarılması onun kontamine bir yüzeyle veya enfekte bir köpekle teması sonucu hastalığa yakalanmasına sebep olabilir. Bununla birlikte maternal antikorların etkisini
yitirmesiyle aşılama takviminin başlaması arasındaki sürecin kontrol altına alınması adına yavru köpek 4 haftalık yaştayken uygulanabilecek CPV spesifik aşılar da önerilmektedir.

Bu blog yazısı, Vet. Hek. Esin HASTÜRK tarafından doğrulanmıştır.
Kaynaklar
AVCİ, Ç. (2024). Canine Parvovirus ve Canine Coronavirus Etkenlerinin Eş Zamanlı Teşhisine Yönelik Kit Geliştirilmesi. Doktora Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi.
AYTUĞ, N. (2022). Köpek ve Kedilerin İç Hastalıkları Klinik El Kitabı. Ankara, Türkiye: Medipres
BEKARER, K. (2024). Köpeklerde Parvoviral Enteritis Hastalığının Mineral Homeostazisi Üzerine Etkisinin Araştırılması. Yüksek Lisans Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Veteriner Fakültesi.
KIRBAŞ, A., AYDIN, Ö. (2021) Köpeklerin Parvovirüs Enfeksiyonunda Tedavi Uygulamalarına Güncel Yaklaşım. Yozgat, Türkiye: Bozok Veterinary Sciences, 2(2), 62-72.
KORKMAZ, S. (2023). Parvoviral Enteritisli Köpeklerde Bazı Akut Faz Proteinlerinin Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniversitesi, Veteriner Fakültesi.
Polat, E. K. (2023) Canine Parvoviral Enteritisli Köpeklerde Plazma Fibroblast Büyüme Faktörü-23 ve Enteritisli Köpeklerde Plazma α-Klotho Düzeylerinin Araştırılması. Kars: Kafkas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi.
SCHAER, M. GASCHEN, F. (2019) Köpek ve Kedilerin Klinik Hekimliği. Konya, Türkiye: Nuri ALTUĞ






Yorum bırakın