Genel Bilgiler

Ördekler, kazlar ve kuğular Anatidae familyasına aittir. Bu su kuşlarının hepsinin perdeli ayakları, iki kat tüyleri ve onları sıcak tutmak için deri altında ekstra bir yağ tabakası vardır. Bunlar sudaki yaşamlarına ait adaptasyonlardır, ancak yabani kazlar aynı zamanda güçlü uçuculardır. Yaban kazlarının çoğu, yuva yapmak için güvenli yerler ve iyi bir besin kaynağı bulmak amacıyla mevsime göre göç eder. Beslenme alışkanlıkları nedeniyle karada ördeklerden daha fazla zaman geçirirler ve geri kalan zamanda suda yaşarlar. 

Kazlar sürü kuşlarıdır ve genellikle karakteristik V formasyonunda bir yay halinde uçarlar, ayrıca geceleri birlikte su üzerinde ‘tünerler’. Sürüdeki kaz sayısı güvenlik sağlar, sürü içindeki çiftler arasında güçlü bir bağ vardır. Kaz yavruları yetiştirildiğinde de aile bağları güçlü bir şekilde devam eder ve aile ne kadar büyük olursa, bölgesel otoritesi de o kadar büyük olur.

Kazlar neredeyse tamamen otçuldur; tohumlar ve kökler de dahil olmak üzere çok çeşitli otları, sazları ve bazen de böcekleri yerler. Güçlü tırtıklı gagası bitki örtüsünü kesmeye, taşlık ise kum içeriğiyle hücre özsuyunu besin kaynağına dönüştürmeye uyarlanmıştır.

Evcil kazlar yabani kuzenlerine çok benzer.  Aynı fizyolojiye ve besin gereksinimlerine sahiptirler, aynı üreme ve tüy dökümü çizelgesini takip ederler. Sosyal davranışları da benzer fakat temel fark, çok daha büyük olmaları, daha az uçabilmeleri ve elbette artık göç etmemeleridir.

Kaz Irklarının Geçmişi ve Mizaçları

Roman ırkı gibi eskiden evcilleştirilmiş ırkların, vahşi Greylag (Anser anser domesticus) ırkından seçildiği ve seçici üreme yoluyla geliştirilip evcilleştirildiği kabul edilmektedir. Bu ırk bir zamanlar Avrupa ve Asya’da yaygınlık göstermiştir; kışı Kuzey Afrika, Yunanistan ve Türkiye’nin yanı sıra Hindistan ve Çin’de geçirmiştir. Bölgeler arasında farklılıkları olan iki ırk vardır; Batı ırkının gagası daha turuncudur, Doğu kuşlarının ise daha büyük, çekici pembe gagaları ve biraz daha solgun tüyleri vardır. Konuyla ilgili çalışmalar bu renk farklılığını Pleistosen dönemde (Buz Devri) buz tabakasıyla bölünerek bir zamanlar iki farklı popülasyona ayrılan grupların doğal seçilimine bağlamaktadır. Ancak buzlar çekilip nüfusları yeniden birleşince, bugünkü ırklarda gördüğümüz geçişli tüy ve gaga renkleri ortaya çıkmıştır. 

Greylag ırkının evcilleştirme için seçilmesini destekleyen birkaç nokta vardır. İlki, her zaman göç etmemesi, ettiğinde geride kalıp gecikmesi ve genellikle gerçekten göçmen olan pembe-ayaklı ve beyaz-alınlı kazları kuzeye, üreme alanlarına, kadar takip edememesi. İkincisi, yayılış alanının geniş olması; bu da evcilleştirilmesi için çok sayıda coğrafi olanak sunmuştur. Uysal bir mizaca sahiptir, insanların verdiği rahatsızlığa daha toleranslıdır. Avrupa kazları arasında besin gereksinimlerine en uyumlu olan ırktır ve diğerlerine göre insana daha yakın yuva yapar.  

İnsanoğlu için kazlar, popüler bir kanatlı çiftlik hayvanıdır; sergileme, çoğaltma, beslenme gibi amaçlarla uzun zaman önce yanında tutmaya başlamıştır. Bunun sebebi, diğer kanatlılardan sıyrıldığı bazı özelliklere sahip olmasıdır; sinirli kuşlara göre daha kolay idare edilir, kaçmadıkları için bakımı zevklidir, tavuk ve ördeklere göre daha zekidirler. Her kazın bir kişiliğinin olması yanında tür olarak harika karakterdedirler. Mizaçları bir dereceye kadar ırklarıyla uyumludur. Afrikanlar genellikle en sakin ve uysal olanlardır, boyutları ve sesleri etkileyicidir. Breconlar da sakindir fakat bazı ailelerde istisnalar vardır. Irklarıyla ilgili genelleme ne olursa olsun, kuşun nesli ve yetiştirilme tarzı her zaman büyük önem taşır. 

Kaz Sahiplenme

Evcil hayvanların olduğu gibi çiftlik hayvanlarının da refahı önce gelir; bu nedenle, alan sınırlıysa, komşular gürültüden şikayet ediyorsa veya çocuklarınız onlarla baş edemeyecek kadar küçükse, kaz sahiplenmeyi bir kez daha düşünmelisiniz. Kazlar sizi yaşadıkları yere bağlar; tatile gittiğinizde öylece bırakılamazlar, siz uzaktayken birinin onlara bakması gerekir. Güvende tutulmaları için tilki gibi avcılara karşı korumalı çitler mevcut olmalıdır. Kaç adet kuş besleyeceğinize karar vermeden önce, kazların ihtiyaçlarını gözden geçirin, ayrıca onlarla nasıl anlaştığınızı ve çevrenin nasıl tepki verdiğini görmek için küçük adımlarla başlamanız tavsiye edilebilir. 

Kazlar genellikle çiftler halinde satılır ve üreme verimi istenmediği sürece çiftler halinde tutulması en iyisidir. Bir erkek kaz genellikle tek bir kazı tercih eder, eğer birden fazla dişi varsa birbirlerine saldırabilirler. Huzur ve uyum için, özellikle de dişi kaz çiftleşmeye izin veriyorsa, bir çifti idare etmek daha kolaydır. Kazlar vahşi doğada çiftleşir ve evcil kazlar da bu doğal alışkanlıklarını koruma eğilimindedir. Bu nedenle, yeni bir dişi alıp onu yerleşik bir çifte tanıştırmak tavsiye edilmez çünkü dişi tarafından sevilmeyecektir. Birbirleriyle anlaşamayan kazları asla bir arada kapatmayın, çünkü güçlü olan diğerine ciddi zarar verebilir.  

Tüyler ve Tüylerin Yaşam Döngüsü

Tüyler nelerden yapılır?

Tüyler beta-keratin adı verilen protein bazlı bir malzemeden yapılmıştır. Bu yapı, tüylerin evrimleşmiş olabileceği pullara çok benzer. Saç ve tırnaklar gibi bu madde de ‘ölüdür’. Bu malzeme sert, güçlü, hafif, esnek ve sıcaktır ve çok az su emer. Kükürt içeren amino asitler tüy proteininin yapısında önemlidir ve kazların diyetle bunu almaları gerekir. Bu nedenle metiyonin gibi kükürt açısından zengin amino asitler içeren bir diyet, yeni tüylerin çıkması için gereklidir. Metiyonin eksikliği olan bir kuş, bu amino asit arzusunu tatmin etmek amacıyla tüyleri çiğneme veya yeme eğiliminde olacaktır ki bu, bazı kaz yavrularının neden bu şekilde davrandığını açıklayabilir.

Tüy değişimi (tüy dökme) göç ve üremeye uyum sağlayacak şekilde zamanlanmıştır. Tüylerinin durumu ve bulunduğu tüy gelişim aşaması da kazların davranışlarını etkiler. Tüy türü ve durumu; ısınma, uçma, göç ve yuvalama alışkanlıkları gibi hayatta kalma faktörlerini etkilediğinden çok önemlidir.

Bir kuş ne kadar önem verirse versin, tüylerin sınırlı bir ömrü vardır. Ancak dış hat tüylerini yılda iki kez değiştiren ördeklerin aksine, kazlar vücut tüylerini yalnızca bir kez değiştirir. Kazlarda çiftler arasındaki bağ çok güçlü olduğundan, her yıl yeni bir eşin ilgisini çekmek için parlak erkek tüylerine gerek yoktur, bu nedenle tüyleri cinsel açıdan dimorfik değildir ve ‘evlilik’ tüyleri yoktur. Evlilik tüylerinin amacı, erkeğin yavruların bakımına zaman ayırmadığı Yeşilbaş gibi türlerde öncelikle erkeğin sergilenmesi içindir.

Yeni tüyler eski tüylerin altındaki foliküllerden oluşur. İlk başta kanla dolu ‘iğne’ tüyleri vardır, ancak büyüdükçe tüy folikülüne doğru çekilir ve koruyucu kılıf, yeni tüy kanadını ortaya çıkarmak için uzunluğu boyunca bölünür ve tarama işlemi sırasında çıkarılır.

Tüy dökme, özellikle yumurtlama sırasında ve kuluçka döneminde vücut ağırlığının büyük bir kısmını kaybetmiş dişiler için yılın çok stresli bir dönemidir. Bu dönemde sağlık durumlarının kaybı ve ölüm oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğu anlamına gelir. Evcilleştirilmiş kuşlarda, üreme mevsiminin bu hassas kısmında dişilere çok dikkatli bakmak önemlidir. Üremeyen kazlar (yumurtlamayan yaşlı dişiler ve başarısız çiftler) üreyen çiftlerden daha erken tüy dökerler. Ancak yabani kuşların çoğunluğu senkronizedir ve sürünün tüy dökme zamanlaması üreyen çiftler tarafından belirlenir.

Kanat tüylerinin hassas olduğu dönemde yaban kazları, korunmak için yavrularıyla birlikte suya gider. Tüy dökmedeki bu zamanlama, gençleri koruyan evrimsel bir stratejidir. Yetişkin kazlar kaçmak için koşmaya daha bağımlı hale geldikçe göğüs kasları azalır ve bacak kasları artar. Kaz yavruları da göğüs kası geliştirmek yerine bacaklarını ve taşlıklarını büyütmeye odaklanır. Nispeten büyük ayakları ve güçlü bacakları vardır ve çok geçmeden ebeveynleri kadar hızlı koşabilirler.

Kazlarda Beslenme

Ot, hem yabani hem de evcil kazların temel besinidir. Evcilleştirilmiş kazlar kapalı alanlarda tutulur, bu nedenle meraların iyi yönetilmesi ve özellikle kışın çim kalitesinin düşük olduğu ve daha geniş bir mera alanına ihtiyaç duyulduğu durumlarda ek gıda almaları önemlidir. Rasyondaki herhangi bir eksiklik, tahıl ve peletlerle dengelenmelidir.  

Yaban kazları, çeşitli yiyeceklere uyum sağlamak zorunda kaldıkları için gagalarının boyutu ve şekli açısından çok fazla çeşitlilik gösterir. Kuğu kazının büyük, uzun ve ağır bir gagası vardır; bu gaga yumruları ve büyük yaprakları sökmek için idealdir, ancak dar otları gagalamak için pek uygun değildir. Greylag’ın, kökleri kazımak, otlakları otlatmak veya çimlerden tohumları sıyırmak için kullanılabilecek ‘çok amaçlı’ bir gagası vardır.  

Kazlar verimsiz beslenicilerdir; geviş getiren hayvanlar değildirler ve selülozdan sığır ve koyunlarla aynı şekilde yararlanmazlar, dolayısıyla günün büyük bir bölümünde yiyecek toplamaları gerekir. Kışın, gündüz yiyecek arama saatleri kısaldığında, yaban kazları yemek için yedi ila sekiz saat harcamak zorundadır. Güvenlikleri risk altında olmadan zifiri karanlıkta otlayabilecekleri iyi bir gece görüşüne sahip değillerdir. Kış gündönümü civarındaki bu kısa yiyecek arama süresi, Kasım ayında en yüksek ağırlığa ulaşmak için kuşların sonbaharda mümkün olduğunca fazla besin almalarının nedenidir. Oluşturdukları rezervler, baharın yeni, yüksek besinli bitki örtüsü büyüyene kadar zorlu kış aylarında hayatta kalmalarına yardımcı olacaktır.  

Kaz Beslemesinin Anahtar Noktaları

  • Yalnız ot beslemesiyle yetiştirilen kazların beslenmelerini sağlamak için günde birkaç saate ihtiyaçları vardır.
  • Sonbahar ve kış yiyecekleri aynı zamanda daha yüksek enerjiye sahip olan patates gibi kök sebzeleri de içerebilir. Evcil kazların diyetlerinde ek gıdalara da ihtiyaçları vardır.
  • Yabancı otları kontrol etmek için seçilen herbisitler büyük bir dikkatle kullanılmalıdır.

Bu blog yazısı Vet. Hek. Ekin TOPKAYA tarafından doğrulanmıştır.

Kaynaklar

ASHTON, C. (2012) Keeping Geese: Breeds and Management. The Crowood Press. Son Erişim Tarihi: 02.08.2024

Yorum bırakın

Trend