Papillomaviridae, insanlar dahil tüm omurgalıları enfekte edebilen, enfeksiyöz ajanlara bağlı olan, kanser vakalarından sorumlu en geniş virüs ailelerinden birisidir. Son zamanlarda, evcil ve vahşi hayvanlarda çok çeşitli lezyonlara neden olan papillomavirüsler, günümüzde de giderek artan sayılarda tespit edilmektedir. Özellikle köpeklerde daha sonra kedilerde ve sığırlarda oluşan papillomlar veteriner hekimliği alanında önemli bir sorun temsil etmektedir.

Papillomavirüs

Papillomavirüsler, çift sarmallı dairesel bir DNA molekülünün genomunu içeren bir kapside sahip, küçük, ikozahedral, zarfsız virüslerdir. Bu virüsler yalnızca memelilerde değil, aynı zamanda kuşlarda ve sürüngenlerde de çoklu epitel lezyonlara neden olabilir.

Papillomavirüsler bilinen en eski virüs ailelerinden biri kabul edilmektedir. Filogenetik çalışmalar, virüsün Afrika’dan köken aldığını ve birden fazla evrimsel kuvvetin etkisinde kaldığını göstermektedir. Ayrıca virüsün memelilerin çeşitlenmesi ile birlikte konaklarıyla gelişim gösterdiği ortaya konulmuştur.

Papillomavirüslerin oluşturduğu siğil benzeri oluşumların adlandırılması ilk olarak Eski Yunan ve Romalılar zamanına dayanmaktadır fakat 1900’lerin başında, insan siğillerinin viral yapısı tanımlanmıştır. Hayvanlarda ise ilk papillomavirüs, 1930’larda Richard Shope tarafından keşfedilmiştir.

fotoğraf: Human papillomavirüs

Köpek Papillomavirüsleri ( CPV )

Şu anda köpeklerde 24 tip CPV tanımlanmıştır ve bunların çoğu hem mukozal hem de kutanöz lezyonlarla ilişkilidir. Tiplerin çoğu Chipapillomavirus cinsine aittir ve kalan tipler Lambdapapillomavirus cinsine veya Taupapillomavirus cinsine aittir. Bu papillomavirüslerin farklı organlara tropizmi vardır ancak neredeyse hepsi cildi etkiler. Bunlardan bazıları,CPV 1, 2, 3, 4, 6, 8, 13, 17 ve 19, deri ve ağız boşluğunu etkileyerek birden fazla organa tropizme sahiptir. Yıllar içinde, CPV’ler klasik olarak köpeklerde oral papillom, kutanöz papillom, inverted papillom ve pigmente plaklarla ilişkilendirilmiştir.

Köpek Oral Papillomavirüs (COPV )

Canine Oral Papillomavirüsü köpeklere özel büyük bir DNA virüsüdür. COPV, daha çok ağız boşluğu, göz kapakları ve baş bölgesini içine alan alanlarda iyi huylu tümörlerin oluşumu ile ilişkilidir. Oral siğillerin çoğu CPV1′ den kaynaklanır.

Köpeklerde oral papillomatozis, dudaklarda ve ağızda çok sayıda ekzofitik düz veya karnabahar benzeri siğil olarak görülür. Kutanöz papillomatozis gibi oral papillomlar da genç hayvanlarda sık görülür (iki yaş ve daha küçük hayvanlarda). Cinsiyete ve ırka özel eğilimi yoktur.

Fotoğraf :Inverted papilloma

COPV Etiyolojisi

Köpeklerde papillomavirüs enfeksiyonu, papillomavirüsünün neden olduğu bening karakterli mukokütanöz bir tümördür. Türe spesifik olan bu virüs ağız çevresinde ve içinde papillomlara sebep olmaktadır ve köpekten köpeğe bulaşma mevcuttur.

COPV Patofizyolojisi

Canine Oral Papillomavirüsü ile oluşan tümörler, st. germinativum hücrelerinin enfekte olması sonucu oluşur. Bu hiperkeratoza yol açar. Oluşan tümörler 1-5 ay boyunca kalır ve daha sonrasında kendiliğinden geriler. İnkübasyon süresi 4-8 hafta arasındadır.

Klinik Görünüm

Canine Oral Papillomavirüs enfeksiyonunda anamnez ve klinik bulgular tanı için oldukça önemlidir. Hastalıktan en çok 2 yaş altı köpekler etkilenir ayrıca en çok etkilenen yapılarda dil, oral mukoza ve labial sınırlardır. Daha sonrasında bu yapılar kadar etkilenmese de farinks, epiglottis, damak ve özefagus da etkilenen yapılar arasındadır. Çok nadir olsa da göz kapaklarında ve kenarlarında papillomlar gelişebilir. Tümörlerle ilişkili olarak hipersalivasyon, küçük kanamalar, halitozis ve huzursuzluk semptomları da görülmektedir.

Köpekler dişleri ve tırnakları ile papillomlara hasar verirler ve bu travma sonrası tümörlerde yayılım artar. Tümör sayısı ve büyüklüğü köpeklerin beslenmelerini oldukça etkiler, bu sebeple kötü ve dengesiz beslenme görülmektedir.

fotoğraf: https://www.pawlicy.com/blog/oral-papilloma-virus-in-dogs/ ( hayvan hastanesi )

COPV’te Tanı

Canine Oral Papillomavirüs enfeksiyonunda tanı, anamnez ve klinik bulgulara ek olarak en önemli tanı yöntemi olan papillomların biyopsisine dayanmaktadır.

Korunma

Köpeklerde koruma amaçlı lisanslı bir bir biyolojik ajan bulunmamaktadır. Ticari aşılara yönelik herhangi bir başarı bilinmemektedir. Çoğu genç hayvan doğal bağışıklığa sahiptir.

Halk Sağlığı 

Bu enfeksiyon tamamen köpeklere özgüdür ve insan sağlığı açısından risk oluşturmamaktadır.

Bu blog yazısı Vet. Hek. İbrahim Halil KAYA tarafından doğrulanmıştır.

KAYNAKLAR

Dörttaş, S. D., & Dağalp, S. B. (2020). Veteriner hekimlikte papillomaviruslar ve önemi. Atatürk Üniversitesi Veteriner Bilimleri Dergisi, 15(1), 91-99. Son erişim tarihi: 25.10.2024

Medeiros-Fonseca, B., Faustino-Rocha, A. I., Medeiros, R., Oliveira, P. A., & Gil da Costa, R. M. (2023). Canine and feline papillomaviruses: an update. Frontiers in Veterinary Science, 10, 1174673. Son erişim tarihi: 25.10.2024

SCHAER, M. GASCHEN, F. (2019) Köpek ve Kedilerin Klinik Hekimliği. Konya, Türkiye: Nuri ALTUĞ, Son erişim tarihi: 25.10.2024

Trend