Akromegali bir diğer adıyla hipersomatotropin yetişkin hayvanlarda büyüme hormonunun kronik olarak aşırı salgılanmasından kaynaklanır.

Patogenez:
- Aşırı GH sekresyonu, insülin benzeri büyüme faktörü-1’in (insülin like growth factor-1, IGF-1) aşırı salınımına neden olur. GH ve IGF-1’in birlikte aşırı artması, akromegali ile sonuçlanır.
- Akromegalinin kedi ve köpeklerdeki patogenezi farklıdır.
- Kedilerde; hipofiz bezinde gelişen tümör sebebiyle aşırı derecede büyüme hormonu (growth hormone- GH) salınmasıyla gelişir.
- Genelde kedilerde nadir olarak görülse de 8-14 yaş aralığındaki erkek kedilerin, dişi kedilere göre daha fazla etkilendiği görülmüştür.
- Köpeklerde hipofiz bezi tümörüne bağlı GH artması nadir görülür.
- Orta yaşlı ve dişi köpeklerde; endojen progesteron veya östrus kontrolü için kullanılan eksojen prostaginler sebebiyle meme bezlerinden GH salınımının artması ile olabilir.
- Kedilerde de meme bezinden GH salınımı artabilir ancak bu hormon köpeklerde olduğu kadar dolaşıma katılmaz ve vücutta büyümelere neden olmayacak düzeydedir.
- Büyüme hormonu en bilindik özelliği ile kemik, kıkırdak, iskelet ve bağ dokularında gelişimi sağlar. Fazla salınımında ise bu gelişim aşırı düzeyde artar.
- Akromegali hastalarında genellikle kardiyomiyopati şekillenir.
- GH anti-insülin özelliğine sahiptir. Lipolizis’i uyarır, glikoz taşınımını baskılar bu da hiperglisemiyle birlikte insüline bağımlı olmayan Diabetes Mellitus’a sebep olur neden olur.
Klinik Bulgular:
- Özellikle köpeklerde ilk belirlenen bulgular yüz ve abdomende yumuşak dokulardaki şişmelerdir.
- İç organlarda görülen büyümeler abdomende genişlemeye sebep olur.
- Kas kütlesinde artış, patiler, çene ve kafatasında büyümeler, deride kalın kıvrımlar, dişler arasındaki mesafenin büyümesi görülür.
- Akromegalik kedilerin kafası sağlıklı hayvanlara oranla belirgin ölçüde büyüktür.
- Bazı köpeklerde ağız, dil, farenkste meydana gelen büyümeler solunumu zorlaştırır, gürültülü nefes alıp vermeye sebep olur.
- Köpeklerde genellikle poliüri (çok işeme) ve bazen polifaji (çok yeme) görülebilir. Eğer insülin direnci sonucu oluşan Diabetes Mellitus şekillenmezse idrarda glikoz görülmez.

Tanı:
- Serum GH konsantrasyonu ölçümü kedilerde mevcut değildir bu nedenle IGF-1 ölçümü yapılarak tanıya yaklaşılabilir.
- IGF-1 konsantrasyonu akromegalik kedilerde genellikle artar, fakat hastalığın erken dönemlerinde referans aralıkta görülebilir, bu nedenle 4-6 ay sonra tekrar ölçüm yapılması gereklidir.
- Tanıda dikkat etmemiz gereken önemli noktalardan biri Diabetes Mellitus’lu kedilerde de insülin direnci olmasa dahi IGF-1 değeri artabilir. Bu tür olgular 1-2 ay sonra tekrar değerlendirilmelidir. Ancak, insülin direnci varsa akromegali göstergeleri ilerleyen dönemde doğrulanacaktır.
- MRI ya da BT ile de hipofizdeki tümörler kesin olarak belirlenip tanıya gidilir.
- Kedilerde akromegali teşhisinde alternatif diğer bir biyo-işaret ise serum tip III prokollajen propeptidtir (PIIIP). PIIIP konsantrasyonunun 8 ng/mL’den yüksek olması akromegali için diyagnostiktir. Tanıda kullandığımız diğer yöntemlerle de doğrulanması gerekir.
- Glukoz supresyon testi insanlarda akromegali teşhisinde altın standart olarak değerlendirilmektedir. Fakat henüz kedilerde kullanıldığına ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Bu blog yazısı Vet. Hek. Yusuf ERTOSUN tarafından doğrulanmıştır.
Kaynakça:
- AYTUĞ, N. 2011. Köpek ve Kedilerin İç Hastalıkları.Bursa.
- MSD Veterinary Manual. ‘’Acromegaly in Cats’’.30.11.2024. https://www.msdvetmanual.com/endocrine-system/the-pituitary-gland/acromegaly-in-cats#Epidemiology_v93333010
- www.researchgate.net.’’Kedi ve Köpeklerde Endokrin Hastalıkların Labaratuvar Tanısı’’.30.11.2024. https://www.researchgate.net/publication/280883666_Kedi_ve_Kopeklerde_Endokrin_Hastaliklarin_Laboratuvar_Tanisi_Laboratory_Diagnosis_of_Endocrine_Disease_in_Dogs_and_Cats?enrichId=rgreq-4366b53713737ad57e706a8f135adfb9-XXX&enrichSource=Y292ZXJQYWdlOzI4MDg4MzY2NjtBUzoyNjEzODEzMDM4Mjg0ODFAMTQzOTMyOTU2NzU1NA%3D%3D&el=1_x_2&_esc=publicationCoverPdf





