Kriyocerrahi ya da kriyoterapi NCI (National Cancer İnstitute)’ın tanımına göre ‘’Anormal dokuyu dondurmak ve yok etmek için aşırı soğuk bir sıvı veya kriyoprob adı verilen bir aletin kullanıldığı bir prosedür.’’ ¹ . Bu prosedürde soğutucu olarak sıvı nitrojen veya nitröz oksit kullanılır. Kriyoterapi tümör ve tümörleşme ihtimali bulunan dokulara uygulanabilmektedir. 

Kriyocerrahinin Tarihçesi

Hastalık süreçlerinde soğuk kullanımının avantajları binlerce yıldır bilinmektedir. Antik Mısırlılar hastalık süreçlerinde soğuk uygulamalarını ağrı kesici ve yangı giderici olarak kullanmışlardır. Hastalık süreçlerinde soğuk kullanımı ise son 200 yılda genel uygulamalardan lokal ve spesifik bölgelere uygulamalara evrilmiştir. 

James Arnott isimli İngiliz bir doktor 1819 ve 1879 yılları arasındaki uygulamalarıyla dokuları yok etmek için ekstrem soğuklukları kullanan ilk kişi olmuştur. Tuz ve ezilmiş buz karışımı tümör gelişimini hafifletmek için kullanmış ve bu süreçte ağrı ile lokal hemorajinin azaltılmasını sağlamıştır. Tüm bu süreç içerisinde meme tümörlerini, uterintümörlerini ve bazı cilt tümörlerini tedavi etmiştir. Ancak James Arnott’un kullandığı tuz/buz karışımının efektif olmadığı anlaşıldığında yeni bir soğutucu arayışına girilmiştir. Bu süreçte Sıvı hava ve sıvı oksijen, karbonik asid karı gibi soğutucular denenmiştir. 1950’li yıllarda ise sıvı nitrojen kullanımına başlanmıştır. 

1990’lara kadar kriyocerrahi kolay ulaşılabilir lezyonlarda kullanılıyordu. 1990’larda görüntüleme tekniklerindeki ve minimal invaziv teknolojinin ilerlemesi sonucu kriyoterapi günümüzdeki kullanım alanına erişti. 

Kriyocerrahi Nelerde Kullanılabilir ?

Kriyocerrahi; deri tümörlerinde, göz tümörlerinde, beyin tümörlerinde, oral tümörlerde, farinks ve larinks tümörlerinde, bronşial tümörlerde, akciğer tümörlerinde, özofagus tümörlerinde, karaciğer tümörlerinde, pankreas tümörlerinde, böbrek tümörlerinde,kemik tümörlerinde, prostat tümörlerinde ve meme tümörlerinde gerek ana tedavi yöntemi olarak gerekse yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılabilmektedir. 

Kriyocerrahi aynı zamanda tümör olmayan deri sorunlarında da kullanılabilmektedir. 

Kriyocerrahi Nasıl Etki Eder ? 

Kriyoterapi dokuları dondurarak tedavi edilen alandaki hücrelerin ölümüne yol açar. Donma sonrası hücre ölümü mekanizması hakkında literatürde bilgiler mevcuttur. Özetle donma sonrası hücre ölümüne yol açan iki temel olay vardır;

Doğrudan hücre ölümü; Bu durum donmadan sonraki ilk birkaç dakika içinde meydana gelir ve hücre zarlarındaki buz kristallerinin parçalanması, elektrolit değişimleri, hücre proteinlerinin değişmesi ve termal şok sonucu oluşur.

Vasküler Kollaps; Dondurma sonrası küçük damarlar ve özellikle kılcal damarlar geri dönüşümsüz olarak hasara uğrar ve daha sonra kollabe olur, donmuş dokuda hipoksi ve enfarktüs meydana gelir. Büyük ve orta boy atardamarlar ve daha az oranda da büyük toplardamarlar kalıcı hasara karşı dirençlidir.

Hücre ölümündeki en önemli faktörler donma ve çözülme hızı, dondurma sayısı ve tümör dokusunda oluşan en düşük sıcaklıktır. Hızlı soğutma ve yavaş çözülme memeli hücreleri için en ölümcül olanıdır. -20°C ise çoğu memeli hücresi için ölümcüldür.

Kriyocerrahi Nasıl Uygulanır? 

Deride bulunan lezyonlarda hekim sıvı nitrojeni pamuk veya sprey yardımıyla direkt lezyona uygular. Vücut içerisinde bulunan tümörlerde ise kriyoprob denen cihazlar kullanılır. Kriyoproblar ameliyat sırasında ya da derideki ufak bir insizyonla yerleştirilebilir. Bu prosedür sırasında hekim ultrason veya MRI yardımıyla kriyoprobu tümörün doğru noktasına yerleştirir. Bu sağlıklı dokunun minimal zarar görmesini sağlar. 

Kriyocerrahi aynı zamanda hormon terapisi, kemoterapi, immunoterapi, radyoterapi yada cerrahi operasyonlarla birlikte kullanılabilir. 

Kriyocerrahinin Avantajları 

  1. Kriyocerrahi birçok lezyonun ameliyatından daha hızlı sonuç alabilmektedir aynı zamanda operatif müdahaleden daha kolay uygulanabilmektedir. 
  2. Lokal anestezi ile uygulanabildiği için genel anestezi riskinin alınamadığı durumlarda kullanılabilmektedir. Aynı sebeple propriosepsiyon sağlanması için beklenmesine gerek yoktur.
  3. Kriyoprobların vücut içine uygulanması için minimal invaziv yöntemler işe yarayabilmektedir. Sonuç olarak ameliyat sonucunda oluşan ağrı ve kanama gibi sorunlar daha az görülür.
  4. tümörler standart tedavilere yanıt vermediği zaman kriyocerrahi bir seçenek olabilmektedir. Aynı zamanda diğer tümör tedavileri ile birlikte uygulanabilmektedir. 
  5. Kriyocerrahi lokal bir tedavi olduğundan ve doktorlar tedaviyi belirli bir bölgeye odaklayabildiklerinden, yakındaki sağlıklı dokuya verilen hasar azaltılabilir. 
  6. Kriyocerrahi, tümörlerin ameliyatla çıkarılamadığı veya hastaların yaşları veya diğer tıbbi sorunları nedeniyle ameliyat olamayacakları durumlarda kullanılabilir.

Kriyocerrahinin Dezavantajları ve Yan Etkileri

  1. Kriyocerrahiye gereğinden fazla umut bağlanabilir. Kriyocerrahinin yüzelsel ve invazyon yada metastaz göstermeyen tümörlerde işe yarayabileceği unutulmamalıdır. 
  2. Deri tümörleri için kriyocerrahi yara izi ve şişmeye neden olabilir. Sinirler hasar görürse, his kaybı yaşanabilir. Nadiren, tedavi edilen bölgede deri pigmenti veya kıl kaybına neden olabilir.
  3. Kemikteki tümörleri tedavi etmek için uygulanan kriyocerrahi, yakındaki kemik dokusunun hasar görmesine ve zamanla kemik kırıklarına yol açabilir.
  4. Karaciğerdeki tümörleri tedavi etmek için uygulanan kriyocerrahi, safra kanallarına ve ana kan damarlarına zarar verebilir ve bu da ağır kanamaya veya enfeksiyona yol açabilir .

Kriyocerrahi Araştırmaları

Araştırmacılar kriyocerrahiyi; ağız tümörünün ve tümöre dönüşebilen ağız rahatsızlıklarının, meme tümörünün, kolon tümörünün, pankreas tümörünün ve böbrek tümörünün olası bir tedavisi olarak inceliyorlar. Ayrıca kriyoterapinin hormon tedavisi, kemoterapi, immünoterapi, radyoterapi ve cerrahi gibi diğer tümör tedavileriyle birlikte kullanımı da araştırılmaktadır.

Bu blog yazısı, Arş. Gör. Ceren Nur GİRAY BEKTAŞ tarafından doğrulanmıştır.

Kaynakça

  1. https://www.cancer.gov/publications/dictionaries/cancer-terms/def/cryosurgery
  2. https://www.cancer.gov/about-cancer/treatment/types/surgery/cryosurgery
  3. Neel H. B., 3rd (1980). Cryosurgery for the treatment of cancer. The Laryngoscope, 90(8 Pt 2), 1–48. https://doi.org/10.1288/00005537-198008001-00001
  4. Gage A. A. (1992). Cryosurgery in the treatment of cancer. Surgery, gynecology & obstetrics, 174(1), 73–92.
  5. Gage, A. A., & Baust, J. G. (2004). Cryosurgery for tumors – a clinical overview. Technology in cancer research & treatment, 3(2), 187–199. https://doi.org/10.1177/153303460400300212
  6. Ierace, M. K., Canfield, M. S., Peters-Kennedy, J., & Kane, C. W. (2018). Combined carbon dioxide laser and cryosurgical ablation of rostral nasal septum squamous cell carcinoma in 10 dogs. Veterinary dermatology, 29(5), 431–e142. https://doi.org/10.1111/vde.12683
  7. Han, M. G., & Kim, J. Y. (2022). Application of local anaesthesia and cryosurgery for eyelid masses in dogs. Veterinary medicine and science, 8(2), 476–482. https://doi.org/10.1002/vms3.688
  8. https://brooklyngynplace.com/cryosurgery-obgyn-physicians-downtown-brooklyn-nyc/
  9. https://biglickvet.com/new-to-big-lick-vet-cryosurgery/
  10. https://www.kampustenevar.com/kategori-yasam-tarzi/kriyocerrahi-ile-cilt-tedavisi

Trend