Neonatal Ruminantlarda İshal
Buzağı ishalleri, yenidoğan buzağılarda yaygın olarak görülen ve uygun tedavi edilmediğinde kayıplara yol açabilen ciddi bir hastalıktır. Aynı zamanda, çiftliklerde önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Etiyolojisinde çeşitli bakteriyel, viral ve protozoal etkenlerin yanı sıra enfeksiyöz olmayan faktörler de yer almaktadır. Beslenme hataları, toksik ve alerjen maddeler ile stres, enfeksiyöz olmayan nedenler arasında sayılabilir. Klinik tabloda sulu kıvamlı dışkı, şiddetli dehidrasyon, halsizlik, asidoz ve koma görülebilir. Tedavi, öncelikle altta yatan nedene yönelik olarak planlanmalı; etkilenen hayvanların su, asit-baz ve elektrolit dengesi oral ve parenteral sıvı tedavisiyle düzeltilmeli ve korunmalıdır.

Buzağı İshalleri İçin Hazırlayıcı Faktörler
Enfeksiyöz ajanların hastalık oluşturmasına zemin hazırlayan çevresel ve beslenme kaynaklı risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır. Islak ve hijyenik olmayan barınak koşulları, düşük sıcaklıklar, stres, aşırı miktarda veya soğuk süt tüketimi düşük kaliteli süt ikame ürünleri buzağıların bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara karşı duyarlılığını arttırabilir.
Bu predispozan faktörler yalnızca çevresel etmenlerle sınırlı kalmayıp, anneye ait beslenme faktörleriyle de ilişkili olabilir. Gebelik sürecinde anne rasyonunda yeterli düzeyde beta karoten veya A vitamini bulunmaması, doğan buzağıların enfeksiyonlara karşı direncinin azalmasına neden olur. A vitamini plasenta yoluyla doğrudan yavruya geçemediğinden, provitamin formu olan beta karotenin yemlerde yeterli miktarda bulunması kritik bir öneme sahiptir. A vitamini, göz konjunktivası ile solunum ve sindirim sistemi mukozasının epitel bütünlüğünü koruyarak patojenlere karşı doğal bir bariyer oluşturur. Sığır beslenmesinde en önemli doğal A vitamini kaynağı ise taze yeşil yemlerdir. Bu nedenle, gebelik döneminde dengeli ve yeterli beslenme sağlanması, yeni doğan buzağıların sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahip olabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Neonatal Ruminantlarda İshallerin Etiyolojisi
Yenidoğan buzağılarda patojen etkenlere karşı direnç ve çevreye uyum yeteneği ilk günlerde düşüktür, zamanla yükselir . Bunun sebebi, nonspesifik savunma mekanizmalarının gelişmemiş olmasıdır. Yenidoğanlarda ishal ile ilişkili birçok enteropatojen bulunmaktadır. Genellikle birden fazla etkenle ilişkilidir ve hastalığın etiyolojisi birçok faktörü içerir. Bu etkenlerin yaygınlığı coğrafi bölgelere göre değişiklik gösterse de, en sık karşılaşılanlar Enterotoksijenik Escherichia coli, Cryptosporidium parvum ve rotavirüs, koronavirüs’tür. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlarda şekillenen şiddetli ve sürekli ishal, kandaki elektrolit ve pH dengesini bozar. Bu bozukluklar ishalin yanında birçok sorunu beraberinde getirir. İshal salgınları ile ilişkili etkenlerin belirlenmesi önemlidir, çünkü bazıları için spesifik tedavi ve koruyucu önlemler mevcuttur. Ayrıca, bazı ajanlar zoonotik risk taşımaktadır.
Bakteriyel Etkenler
Enterotoksijenik Escherichia coli (E. coli), yaşamın ilk haftasında görülen yenidoğan ishaliyle ilişkili önemli bir bakteriyel patojendir. Bu bakteri, fimbrial antijenler gibi virülans faktörleri sayesinde ince bağırsak villuslarına tutunur ve kolonize olur. Bu antijenler, immünolojik korumanın temel hedeflerindendir. Enterotoksijenik E. coli, bağırsaktaki sıvı ve iyon dengesini bozarak mukopurulent olmayan bir ishal oluşturur. Şiddetli enfeksiyon vakalarında ise ödem, mukozal erozyonlar ve ülserasyonlara bağlı olarak bağırsak lümenine kanama gelişebilir.
Salmonella spp., özellikle S. Typhimurium ve S. Dublin, 2-12 haftalık buzağılarda ishale neden olur. Salmonella, enterotoksin üreterek bağırsakta inflamatuar değişikliklere yol açar. Enfeksiyon genellikle bakteriyemiye ilerler.
Clostridium perfringens’in A, B, C ve E tipleri çeşitli nekrotizan toksinler üretir ve buzağılarda hızla ölümcül hemorajik enterite neden olabilir. Tip B veya C enfeksiyonu, kuzularda enterit ve dizanteriye yol açan yaygın bir nedendir. Buzağılarda yenidoğan ishalleri genellikle C. perfringens Tip A ile ilişkilidir. Perakut hemorajik abomasitis ve enterit ile karakterize olan hastalık, çoğunlukla sporadik görülse de salgınlar meydana gelebilir.
Viral Etkenler
Rotavirüs, buzağılarda ve kuzularda ishalin en yaygın viral nedenidir. Grup A, en sık rastlanan ve klinik olarak en önemli gruptur. Rotavirüs, ince bağırsak villuslarındaki emici ve enzim üreten enterositlerde çoğalarak bu hücrelerin yırtılmasına ve dökülmesine yol açar. Bu süreç sonucunda villus yüksekliği azalır, bağırsak emici yüzey alanı daralır ve sindirim enzimi aktivitesi düşer.
Koronavirüs, solunum yolu hastalıklarının yanı sıra buzağılarda ishale de sıkça neden olur. Hem üst solunum yolu epitelinde hem de bağırsak enterositlerinde çoğalarak, rotavirüse benzer lezyonlar oluşturur.
Protozoal Etkenler
Cryptosporidium parvum, buzağılarda ve kuzularda ishalin yaygın nedenlerinden biridir. Parazit, mikrovillus kaybına, villöz körelmeye ve bağırsak yüzeyindeki emilim alanının azalmasına yol açar. Bunun sonucunda mukozal enzim aktivitesi düşer ve submukozada inflamatuar değişiklikler meydana gelir.
Koksidiyoz ise buzağılarda ve büyüyen genç hayvanlarda ishalin önemli nedenlerinden biridir. Klinik enfeksiyon genellikle 1-2 aylıkken ortaya çıkar, ancak 1 yaşına kadar da görülebilir. Neonatal dönemde (ilk 3 hafta) nadir görüldüğünden, buzağılarda neonatal ishal kompleksinin bir parçası olarak kabul edilmez.
Enfekte buzağıların çoğu klinik belirti göstermez. Subklinik enfeksiyon, geri döndürülemeyen büyüme geriliğine yol açabilir. Şiddetli enfeksiyonlarda ise iştahsızlık, uyuşukluk, kanlı ishal, karın ağrısı ve tenesmus (kalın bağırsak tutulumu) gibi belirtiler görülebilir.
İshalin Bulaşma Yolları
İshalle ilişkili enteropatojenler, sağlıklı buzağıların dışkısında da bulunabilir. Ancak, bağırsak enfeksiyonunun ishale yol açıp açmaması; patojenlerin virülans düzeyi, birden fazla etkenin varlığı ve buzağının bağışıklık durumu gibi faktörlere bağlıdır.
Bağışıklık sistemi büyük ölçüde kolostral immünoglobulinlerin yeterli aktarımıyla güçlenir. Kolostrum almayan buzağılar, enteropatojenler dahil olmak üzere pek çok enfeksiyona karşı savunmasız hale gelir ve şiddetli, genellikle ölümcül hastalıklara yakalanırlar.
Ayrıca, kötü çevre koşulları, hava değişimlerine karşı korunaksız ortamlar ve yetersiz beslenme gibi stres faktörleri de hastalık riskini artırır. Bulaşma genellikle fekal-oral yolla, koronavirüs gibi bazı etkenlerde ise solunum aerosolleri yoluyla gerçekleşir.
İshalin Patogenezi
İshal genellikle ince bağırsak hastalığıyla ilişkilidir. Hipersekresyon veya malabsorpsiyondan kaynaklanabilir; hipersekresyonlu ishal, mukozanın emme kapasitesini aşan anormal miktarda sıvı, bağırsağa salgılandığında gelişir, malabsorptif ishalde ise, mukozanın sıvı ve besinleri emme kapasitesi, yutulan ve salgılanan sıvıların normal akışına ayak uyduramayacak kadar bozulur.
Malabsorptif ishal, villus uçlarındaki olgun enterositlerin kaybının, hem villöz yüksekliğinde azalmaya (buna bağlı olarak emilim için yüzey alanında azalmaya) hem de sindirim enzimlerinin kaybına yol açan villöz atrofinin sonucudur.
İshalin Klinik Bulguları

Hastalığın ilk ortaya çıkış yaşı, klinik semptomların şiddeti ve klinik hastalığın seyri etken patojenlere bağlı olarak önemli ölçüde değişebilir. Bunlara bağlı olarak klinik tabloda da değişimler görülür. Başlıca belirtiler şunlardır:
- Gevşek veya sulu ishal
- Çeşitli derecelerde dehidrasyon
- Donukluk
- Değişen derecelerde zayıflık
Diyet ishalleri 3 haftadan küçük buzağılarda görülür ve macunsu ile jelatinimsi arasında değişen bir kıvamda hacimli dışkı ile karakterizedir. Başlangıçta buzağılar mutlu ve uyanıktır, iyi iştahları vardır. Ancak diyet düzeltilmezse zayıf ve bitkin hale gelirler. Enfeksiyöz ishal formları genellikle düşük kaliteli diyetler veya yetersiz besin alımı ile komplike hale gelir. Komplike olgularda saatler içinde gerçekleşen ölüm de belirtiler arasındadır.
İshalin Tedavisi
Tedavi, dehidrasyonu önlemek ve asit-baz-elektrolit dengesini yeniden sağlamak üzerine odaklanmalıdır. Etiyolojik tanı konulmadan önce bile önleyici tedbirler alınabilir. Başlıca tedavi yöntemleri:
- Sıvı ve elektrolit replasmanı
- Asit-baz dengesinin düzeltilmesi
- Diyet değişikliği
- Gerekli durumlarda anti-inflamatuar tedavi
Ciddi vakalarda, antimikrobiyal tedaviye ihtiyaç olup olmadığı değerlendirilmeli ve etken doğrulandıktan sonra uygulanmalıdır.
İshalin Önlenmesi ve Kontrolü
Buzağı ishalinin karmaşık yapısı nedeniyle, tam bir önleme beklemek gerçekçi değildir. Sürü büyüklüğündeki farklılıklar, tüm durumlara uygulanabilir bir “ishal yönetimi prosedürü” önermeyi imkansız hale getirir.
- Özellikle doğum ve buzağı büyütme alanlarında genel hijyen kurallarına uymak,
- Yenidoğanların patojenlere maruz kalmasını azaltmak için doğumhaneleri, buzağı yetiştirme alanlarını ve hastane bölmelerini ayırmak,
- İyi kolostrum yönetimi uygulamak,
- Yaşlı buzağıları yeni doğanlarla karıştırmamak başlıca ilkelerdir.
Uygun kolostrum yönetimi, buzağılarda pasif bağışıklık transferi başarısız olduğunda birçok hastalığa predispoze ortam sağladığından özel ilgi gösterilmesi gereken bir konudur. Gecikmiş emme veya beslenme, yetersiz veya düşük kaliteli kolostrum alımı bu başarısızlığı oluşturur. Kolostrum alımı çeşitli sebeplerle engellenebileceği için, yaşamın ilk 2 saati içinde özofageal besleyiciyle 4 L kolostrum verilmesi en risksiz kolostrum verme yoludur.
Rotavirüs, koronavirüs veya enterotoksinojenik E. coli’ye karşı kolostrumdaki immünoglobulin içeriğini artırmak için gebeliğin son dönemlerinde dişilerin aşılanması, bu patojenlerin sebep olduğu ishale katkıda bulunarak yararlı olabilir.
Neonatal Ruminantların Doğru Beslenmesi
Antikorların yeterli pasif transferini sağlamak için, tüm buzağılar doğumdan sonraki 6 saat içinde en az 3 L yüksek kaliteli kolostrum (IgG konsantrasyonu 50 mg/mL’den yüksek olan) almalıdır. İkinci bir besleme doğumdan sonraki 8 ila 12 saat arasında gerçekleşmelidir. Başka bir yöntem, doğumdan sonraki 6 saat içinde 4,2 L kolostrum sağlamaktır. Kolostrum beslemesi buzağılar 3 günlük olana kadar devam etmelidir; ancak kolostrumun ilk beslenmesi bağışıklığın pasif transferi için kritik öneme sahiptir.
Bu blog yazısı, Vet. Hek. Ayşe Zeynep ÇELİK tarafından doğrulanmıştır.
KAYNAKÇA:
MSD Vet Manual. “Coccidiosis of Cattle”. Son Erişim Tarihi: 14.03.2025
MSD Vet Manual. “Diarrhea in Neonatal Ruminants”. Son Erişim Tarihi: 14.03.2025
MSD Vet Manual. “Feeding Young Dairy Calves”. Son Erişim Tarihi: 14.03.2025





